
–
biricik aşkım, dün oturdum düşündüm.
benim çiçeğimin nasıl tanıştığımızı anlatması hep çok hoşuma gidiyor. E haliyle benim anlatmam da seni yumuş yumuş yapıyor.
peki biz nasıl tanıştık bebeğim? bir de benden dinle istedim.
Tarihleri ileri alıyorum çünkü ben ne yazık ki ilk tanışmamızı hatırlamıyorum. Ama endişelenme çünkü çok güzel şeyler anlatacağım.
…Soğuk bir Dorock gecesiydi, Mustafanın peşine takılmış olmanın getirisi üst katta ileride soldaki masaya oturduk. Sordu bana evvelsi dakikalarda; Sabahattin diye bir arkadaş vardı ya gelse sorun olur mu? Olmaz dedim tabii gelsin.
Tavrın soğuktu, ama sendeki izleniminin oluşması için iyi ki öyle olmuş diyorum her zaman. başımı sağa çevirmemle kollarına çarpmıştı gözüm. ve sana ilişki tarihimizin ilk iltifatını ettim.
“Dövmelerin ne kadar da güzel! Bak bende de 2 tane var…”
sonra döndüm bir sana baktım, konuştuk ve konuştuk. Gitarlardan bahsettik ve geceyi biraz eğlence ile sonlandırıp dağıldık.
Çok aklıma gelmedin dürüst olmak gerekirse bu süreçte, ama bana çizdiğin ilk izlenim her zaman çok iyiydi. Asla sülüksü bir kişilik olduğunu düşünmedim.
Vakit geçti aradan, yeniyıl gecesi seni bir defa daha göreceğimi öğrendim. İşte biz seninle bu gece ilk bağlantımızı kurduk. Biz tam bu gece birbirimizin Instagramlarını aldık ve iletişimimizi başlatmamıza sebep bulduk. Tatlı ama üstü kapalı iltifatların her zaman çok şeker gelmişti ama bana mesaj attığın süreçte asla aklımdan benden hoşlanma ihtimalin geçmedi. Bu konuda çok taş kalpliydin aşkım 😥 hiç belli etmedin.
Seninle sohbetimizin asla bitmesini istemedim, gitar konuşmalarımız tatlı espriler randomlar derken gece nasıl saat 1i gördük hatırlamıyorum bile. O kadar keyif aldım ki seninle konuşurken, saçmalamak bile olsa seninle tekrar iletişim kurmak için elimden gelenin en iyisini yapabilirdim.

Senden, gitar solosu muhabbetinden çok sonra bile uzunca mesaj bekledim. ne yazık ki atmadın. Hak da veriyorum, izlenim konusunda çok hassastın. Keza ben de öyleydim o yüzden iyi ki yavaş ama sağlam ilerlemişiz diyorum.
bu süreçten sonrası benim için bekleyişten ibaret… ta ki burnunun kanadığı geceye kadar. Biraz uzaktık birbirimize o an ama senin hal hareketini o kadar çok izliyordum ki, kimsenin onca ışık ve ses arasında farketmediği burnunun kanamasını o an sadece ben farkedebilmiştim.
Ufak çaplı rutkaya sövüş faslından sonra koşar adımlarla dorock wcsine girmiştin, bir defa bile tereddüt etmedim ve olduğu gibi arkandan gelmek istedim. seninle o an için ilgilenmek bana en keyif verici şeylerden birisiydi. seninle ilgilenmek bana zahmet değil lütuftu.
Burnunu silmeye başladım, başarısız ilkyardım fikirlerine kulak asmayıp başını geriye yasladık ve bir süre durmasını bekledik. sonra hiç tiksinmeden elimi yıkayıp burnunu silmeye başladım. bilmiyorum gerçekten neden o an bunu yapmak istedim veya bunu yapmaya beni ne itti inan algılayamıyorum. normalde olsa başımı çevirip eğlenmeye devam edeceğim durumun öznesi sen olunca kapılarda bekleyebilirdim… keza öyle de oldu, sen kendine gelmeye çalışana kadar ben kapıda bekledim. ama gerçekten 1 defa bile bana parıl parıl bakan gözlerini unutmadım.
çok da vakit geçmedi aradan… heyecanlı heyecanlı eve geldikten ve herkese balkon konuşmasını yapıp aşık olduğumu duyurduktan hemen 20 dakika sonra telefonumun ekranında şu mesaj belirdi.

…to be continued